15.5.2007 / Erdal Ulusel
İndirimli orana tabi malların satışlarından doğacak KDV iadesinde; malın teslim şekli önem taşımaktadır. Bilindiği gibi KDVK�nun 29/2.maddesinde �Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir.� Denilmektedir. 99 nolu KDV Genel Tebliğinde ise:
belirtilmiştir. Yukarıda belirtilenler, aylar itibariyle ve kümülatif olarak dönem KDV beyannamelerinde gösterilen indirimli orana tabi malların satışından doğacak KDV iadeleri için geçerlidir. Mükellefler eğer isterlerse 74 ve 76 nolu KDV Genel Tebliğleri çerçevesinde; yapıldığı yılın tamamı için hesaplanacak ve en erken izleyen yılın ocak dönemine ait, en geç ise kasım dönemine ait verilecek KDV beyannamelerinde, hesapladıkları iade tutarlarını beyan edebilecek ve mahsup talebi yanında nakden de iade alabileceklerdir. Bu işlemler indirimli orana tabi malların yurtiçi KDV hesaplanarak yapılan teslimlerinde uygulanacaktır. İndirimli orana tabi malların 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu�nun 11/1-c maddesi kapsamında �İhraç Kayıtlı� olarak satılması durumunda ise; bu durum tam istisna kapsamında değerlendirilecek ve bu teslimlerle ilgili yüklenilen KDV, %1 ve %8 oranla hesaplanan teslim KDV sinden fazla ise bu fazlalık, genel vergi oranını geçmemek kaydıyla nakden ve/veya mahsuben iadeye konu olabilecektir. Hesaplanan iade alınacak KDV, ait olduğu aydaki KDV beyannamesinde beyan edilecektir. Ancak hesaplanan tutarın iadeye konu edilebilmesi için; ihraç kaydıyla satılan indirimli orana tabi malın fiili ihracatının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, mal satılsa dahi ilgili dönemde gümrük hattını geçmemişse iade olarak istenemeyecek, ancak fiili ihracatın gerçekleştiği dönem beyannamesine �yüklenilen KDV farkı� olarak dahil edilebilecektir. Başlangıçta da sözü geçtiği gibi, indirimli orana tabi mallara ait yüklenilen KDV�nin iade şekli malın teslim biçimiyle yakından ilgilidir. Buna göre iade açısından iki teslim şekli arasında bir kıyaslama yapmak gerekirse:
Bunların dışında aynı dönemde hem yurtiçi teslimler nedeniyle indirimli oran KDV iadesi, hem de ihraç kayıtlı satışlardan dolayı yüklenilen KDV farkı çıkabilmektedir. İndirimli orana tabi malların her iki teslim şeklinden dolayı aynı dönemde iadesi mümkün olup her ikisine ait iade talebi, KDV beyannamesinin �Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler� bölümü olan Tablo 9 da yer almaktadır. İndirimli orana tabi malların ihraç kaydıyla teslimlerinde yüklenilen KDV farkının fiili ihracatı gerçekleşenlere isabet eden kısmı 405 nolu kod ile, indirimli orana tabi işlemler ise 406 nolu kod ile Tablo 9 a aktarılmalıdır.