5.3.2007 / Hüseyin Öncü
Dövizli veya dövize endeksli faturalar öteden beri düzenlenmektedir. Ancak dövizli fatura düzenlenmesine ilişkin yasal düzenleme 5228 sayılı kanun ile V.U.K.�nun 215. maddesinde yapılan ve 31.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile yapılmıştır. V.U.K.�nun 215/2-a maddesi şöyledir. �Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.� Yapılan yasal düzenleme ile Türk firmalarının yurtiçi müşterilerine döviz cinsinden fatura düzenlemeleri mümkün kılınmıştır. Düzenlenecek dövizli fatura yurtdışındaki bir müşteriye düzenlenmiş ise faturada YTL karşılığının gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak fatura yurtiçindeki bir müşteriye düzenlenmiş ise faturada tutarın YTL karşılığının gösterilmesi gerekmektedir. Düzenlenen dövizli faturada gösterilmesi gereken YTL bedelin hesaplanmasında kullanılması gereken kur TCMB döviz alış kuru olmalıdır. Gerek alıcı gerekse satıcı düzenlenen faturayı bu kur üzerinden hesaplanan YTL bedeli ile muhasebe kayıtlarına almalıdır. Ancak ödeme faturada belirtilen döviz cinsinden yapılabileceği gibi, taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı olarak ödeme günündeki anlaşılan kur (döviz alış, döviz satış vb.) üzerinden hesaplanan YTL karşılığı olarak da yapılabilir. Yurtiçi müşterilere düzenlenen dövizli faturanın bedeli ister döviz cinsinden, isterse YTL karşılığı ödensin ödeme tarihi ile fatura düzenleme tarihi arasındaki kur değişiminden kaynaklanan kur farkının faturalaşmaya konu edilmesi gerekir. Lehine kur farkı oluşan firmanın karşı tarafa kur farkının içinden iç yüzde ile KDV hesaplamak suretiyle toplamda kur farkı kadar fatura düzenlemesi gerekir. Vergi idaresinin görüşü de kur farklarından iç yüzde ile KDV hesaplanarak fatura düzenlenmesi gerektiği yönündedir. Yurtdışındaki müşterilere düzenlenen dövizli faturalardan kaynaklanan kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması söz konusu değildir. Düzenlenen dövizli faturalardan kaynaklanan cari hesap alacakları ister yurtiçi müşterilerden olsun, isterse yurtdışı müşterilerden, geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda kur değerlemesinin yapılması gerekir. Geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda yapılan kur değerlemesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmez. Düzenlenen dövizli faturada yer alan döviz tutarının YTL karşılığının gösterilmemesi durumunda nasıl bir cezai müeyyide ile karşılaşılabilir. V.U.K.�nun 215/2-a maddesinde Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre fatura düzenlenebileceği hüküm altına alınmıştır. Düzenlenen dövizli faturada Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olması faturanın hiç düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmez ve özel usulsüzlük cezası uygulanması söz konusu değildir. Bu fiil nedeniyle uygulanması gereken ceza birinci derece usulsüzlük cezasıdır. Çünkü V.U.K.�nun 215. maddesi kayıt nizamına ilişkin bir maddedir ve bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi aynı kanunun 352/1-6. maddesi gereğince birinci derece usulsüzlük cezasını gerektirmektedir. Birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesine ilişkin kanun maddesinin parantez içi hükmü gereğince her incelemede, inceleme tarihine kadar aynı takvim yılı için tespit edilen usulsüzlükler tek fiil sayılmaktadır. Bu durumda her bir tespit başına bir defa birinci derece usulsüzlük cezası kesilebilecektir. Kesilecek birinci derece usulsüzlük cezası 2007 yılı için mükellef gurupları itibariyle aşağıdaki gibidir.
Kesilecek birinci derece usulsüzlük cezası için ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde dava açılabileceği gibi, V.U.K.�nun 376. maddesine göre ödeme yapmak istendiğinin bildirilmesi halinde cezanın 1/3� ü kaldırılacaktır.