27.4.2010 / Bülent Çakar
Yayımlanma Tarihi : 27.04.2010 İFLAS ERTELEME MÜESSESESİNİN ANLAMI VE UYGULAMASI İflasın ertelenmesi müessesesi, borca batık olan sermaye şirketlerinin mahkeme tarafından atanacak bir kayyım nezaretinde ve belli bir süre içerisinde mali durumlarının düzeltilerek iflastan kurtulmaları için öngörülmüş olan bir müessesedir. Bu müesseseden ancak sermaye şirketleri ve kooperatifler yararlanabilir. İflas erteleme müessesesinin konkordatodan farklılığı; iflas erteleme imkânından sadece sermaye şirketleri ile kooperatiflerin yararlanması ve alacaklıların sisteme dahil olmaksızın karar verilmesidir. Yasal Hükümler: Türk Ticaret Kanunu’nun 324. maddesinde; “Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildirir. Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare meclisi aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim eder. Esas sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, umumi heyet bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri şirket alacaklarının alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder. Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas kararını tehir edebilir. Bu halde mahkeme, döküm tanzimi veya bir yeddi emin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için lüzumlu tedbirleri alır.” hükümlerini içermektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 179, 170/a ve 179/b maddeleri aşağıya alınmıştır; “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı Madde 179- Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur. Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.” Erteleme tedbirleri Madde 179/a- İflâsın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alır. Mahkeme erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim organının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebilir. İflâsın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir. Mahkeme erteleme kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli bildirimleri yapar.” Erteleme kararının etkileri Madde 179/b- Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır. 206. maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir. İflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verebilir.” Uygulama: İflasın ertelenmesi için görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Şirket vekilinin mahkemeye sunacağı başvuru dilekçesinde; şirket hakkında mali bilgiler, öngörülen iyileştirme projeleri, talep edilen erteleme tedbirleri belirtilir İflasın ertelenmesi müessesesinin uygulamaya geçirilmesi için gerekli şartlarından biri olan borca batık olması durumunun, bir ara bilanço ile belgelenmesi gerekmektedir. Borca batıklık bilançosunda malvarlığı değerlerinin, satış değerleri esas alınarak gösterilmesi gerekmektedir. Şirketin borca batık olması şartına karşın, iyileştirmeye uygun bir borç yapısına sahip olması gereklidir. (Emre POYRAZ-H. Hakan KIVANÇ Yaklaşım-Mart 2009) Borca batıklık olmasına karşın mahkemeye ciddi ve gerçekçi bir iyileştirme projesi sunulması gerekmektedir. Mahkeme iyileştirme projesini ciddi ve uygulanabilir bulmaz ise veya bazı gerekli koşulların oluşmaması halinde iflasın ertelenmesi talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verecektir. Uygulamada en çok, işletmenin boyutlarının küçültülmesi (zarar eden şubelerin kapatılması gibi), sermaye artırımına gidilmesi, alacaklılarla borç erteleme ve faiz indirimi gibi konularda anlaşma sağlanması gibi somut unsurların yer aldığı projeler örnek olarak verilebilir. Mahkemeler tarafından iflasın ertelenmesi kararı azami 1 yıl için verilmektedir. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak uzatılabilir; ancak uzatma sürelerinin toplamı dört yılı geçemez. (İ.İ.K. Md: 179/b) İflas erteleme kararının şirkete sağladığı en önemli yarar tüm takiplerin durmasıdır. İflas erteleme kararı verilince borçlu aleyhine, 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 206. maddesinin birinci sırasında yer alan; işçi alacakları, kıdem tazminatları ve nafaka alacakları için haciz yoluyla takip yapılabilir. İflas ertelemesinde, amme alacaklarına gecikme zammı işlemektedir. Sonuç olarak iflas erteleme müessesesi zor duruma giren şirketlerin biraz olsun nefes alıp toparlanması için gerekli süreyi şirkete veren ve şirketi koruma kalkanına alan önemli bir müessesedir.