27.4.2010 / Bülent Çakar
Yayımlanma Tarihi : 27.04.2010 İFLASI ERTELENEN ŞİRKETTEN OLAN ALACAĞA ŞÜPHELİ ALACAK KARŞILIĞI AYRILABİLİNİR Geçen haftaki “Mali Gündem” de iflas erteleme kurumundan bahsetmiş ve düzenlemenin İcra-İflas Yasası'nın 179'uncu maddesinde yapıldığını belirtmiştik. İflasına karar verilen bir şirketin temsilcilerinden veya alacaklılarından birinin şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak, iflasın ertelenmesini isteyebileceği ve mahkemenin sunulan projeyi ciddi ve gerçekçi bulduğu takdirde iflasın ertelenmesine karar verebileceğini belirtmiştik. İİK.nun 179/B. maddesinde, "İflasın ertelenmesine karar verilen borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez." Hükmü yer almaktadır. İflas ertelemesi alacaklıların alacaklarını takip etmelerine bir süre engel olmakta ve bu alacakların teminat altına alınması anlamına da gelmemektedir. Bilindiği üzere, iflasına karar verilmiş bir şirketten olan alacaklar için alacağın iflas masasına yazdırılmış olması şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için yeterlidir. İflas ertelemesinde ise böyle bir şey söz konusu olmadığı için, iflası ertelenen şirketten olan alacak aynen iflas durumundaki bir şirketten olan alacak gibi değerlendirilmek durumundadır. Bu nedenle iflası ertelenen şirketten tahsil edilemeyen ve yasal olarak da takibine imkân bulunmayan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayırmak mümkündür. Konuya ilişkin olarak Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın, karşılık ayrılabilineceği yönündeki 23.7.2009 gün ve 25281 sayılı özelgesi şöyledir: "İflasın ertelenmesi, şirketi idare veya temsille görevlendirilmiş olanlar ya da alacaklılar tarafından iyileştirme projesinin hazırlanıp mahkemeye ibrazı ve mahkemenin de bu projeyi inandırıcı bulması halinde söz konusudur. Bu kararın verilmesi firmadan alacağı olanların alacaklarını tahsil etme imkânını ortadan kaldırmamakta, sadece icra takipleri engellenmektedir. Erteleme kararı dava açsın açmasın tüm alacaklılar bakımından sonuç doğuracağından alacaklıların dava açmalarına ve icra takibi yapmalarına gerek yoktur. Bu nedenle gerek alacaklı olunan şirket hakkında iflasın ertelenmesi kararının verilmesi ile iflasa ilişkin şartların varlığının tamamen ortadan kalktığından söz edilemeyecek olması, gerekse iflası ertelenen borçlu şirketin takibinin İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 179/b hükmü uyarınca engellendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde iflası ertelenen şirketten tahsil edilemeyen ve kanunen takibine de imkân olmayan alacaklar için mahkemece iflasın ertelenmesine ilişkin kararın verildiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, iflası ertelenen borçlu şirketin daha sonra iflas veya iflastan kurtulma halleri söz konusu olur ise ayrılan şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının tahsil edildikleri dönemde kâr/zarar hesabına intikal ettirileceği tabiidir." Ancak bu konuda da farklı görüşler mevcut olup, İdarenin vermiş olduğu aksi yönde özelge mevcuttur. Bu özelgede, "Bir alacağın dava safhasında olduğunun kabulü için, mahkemece davaya başlanılmış olması ve alacaklının da davayı ciddiyetle takip etmesi gerekir. Diğer taraftan, bir alacağın icra safhasında sayılabilmesi için de, alacaklının başvurusu üzerine İcra Müdürlüğünce "ödeme" emrinin gönderilmiş ve bunun da borçlu tarafından tebellüğ edilmiş olması gerekir. Borçlu tarafından tebellüğ edilemeyen bir ödeme emrine istinaden, alacağın icra safhasında olduğunu kabul etmek mümkün değildir………Bu itibarla ... iflas erteleme kararı sonucunda şüpheli alacak karşılığı ayrılması da mümkün bulunmamaktadır." Görüşü yer almıştır. (Akın Gencer ŞENTÜRK-Avukat/SMMM) Konu hakkında yargı ise, şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceği yönünde görüşler vermektedir.