25.6.2013 / Adnan Yıldırım
Yayımlanma Tarihi : 25.06.2013
İHRACATÇILARIMIZIN KDV İADELERİ İLE VUK’’NDA ÇÖZÜM BEKLEYEN ÖNCELİKLİ KONULARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İhracatçılarımız pazarlama, finansman,döviz kurları, pariteler, hedef pazarlardaki sorunlar, rekabet halinde olduğumuz ülkeler, yurt içinde çok sayıda mevzuatın öngördüğü bürokrasi vb. konjonktüre göre değişen pek çok sorun yaşamaktadırlar. Bu yazımızda, Katma Değer Vergisi iadelerinde yaşanan sorunlar ile yine KDV iadeleri incelemelerinde alt aşamalarda tespit edilen olumsuzluklar nedeniyle Vergi Usul Kanunun cezai müeyyidelerine muhatap tutulmaktan kaynaklanan şikayetleri özetleyip bu sorunlara pratik çözüm önerilerimizi dile getireceğiz. Bu iki konuda yaşanan sorunlar aşağıdaki başlıklarda özetlenebilir.
Düzgün Çalışan Firmaların Sorunları Kolayca Çözülebilir İlgili mevzuatın gerektirdiği yükümlülüklere uygun olarak düzgün çalışan ihracatçılarımızın yukarıda yer alan sorunları mutlaka çözülmelidir. Hiçbir şahıs yada firma bir başkasının problemi nedeniyle kendi işlerinde ve kişi hürriyetinde haksız yere sorun yaşamamalıdır. Hukukun evrensel ilkelerine uygun olan bu yaklaşımın kabul edilmesi halinde, halihazırda bu konularda ihracatçılarımızın haksız yere yaşadığı/yaşanması muhtemel sorunlar kolayca çözülebilecektir. İhracatçılarımızın mevcut sorunları arasında öncelikli olanlarının çözümü için yapılması gerekenler 3 başlıkta özetlenebilir.
Yapılması Gereken Mevzuat Düzenlemeleri Tabii ki KDV iadeleri ile ilgili yapılması gereken düzenlemeler burada belirttiklerimizden ibaret değildir, teknik içerikli diğer konular da vardır ancak yukarıda 3 başlıkta belirtilen sonuçları sağlamak üzere geliştirdiğimiz, basit ve kolay anlaşılabilir mevzuat değişikliği önerileri aşağıdadır. 1. Vergi Usul Kanununun 359. Maddesinde Değişiklik Yapılmalıdır VUK’nun 359. Maddesinin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullananlara verilecek cezalarla maddenin ilgili paragraflarına (Md:359/a-2 birinci paragraf ile b) fıkrası, kendi alımları sahte olmayan yada sahte ve muhteviyatı ile ilgili belgeyi bilerek kullanmayanların haksız yere cezalandırılmasını önleyecek aşağıdaki yada muadili bir değişiklik ibaresi eklemek gerekir. “…..Maliye Bakanlığınca belirlenen müteselsil sorumluluk usul ve esaslarına uygun ödeme ve işlem yapmayıp bilerek kullananlar.” 2. Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri Değiştirilmelidir a) Müteselsil sorumluluk usul ve esaslarına uygun işlem ve ödeme yapanlara ”özel esaslar”ın uygulanmaması Müteselsil sorumluluk usul ve esaslarına uygun ödeme ve işlem yapanların alt aşamalardaki firmalarda karşılaşılan sahte ve yanıltıcı belge tespitleri nedeniyle KDV iadelerinde özel esaslara tabi tutulması müteselsil sorumluluk müessesesini neredeyse işlemez hale getirmektedir. Oysa kendi alımları doğru, düzgün çalışan, mevzuata uygun iş ve işlemler yapan ve ödemelerini bankacılık sisteminden yapanların alt firmalardaki yanlışlıklardan etkilenmesi ciddi haksızlıklara ve yaptırımlara sebep olmaktadır. Bu nedenle 84 nolu KDV Genel Tebliğinin (yada yeni tebliğ taslağının) “III.Müteselsil Sorumluluk” bölümünün sonuna, “Bu bölümde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak iş ve işlem yapanlar hakkında “II. Özel Esaslar” bölümünde yer alan yaptırımlar uygulanmaz.” Şeklinde eklenecek bir cümle ile düzgün çalışan firmaların kendi kontrolü ve etkisi olmayan sebeplerle halihazırda yaşadığı haksız ve yersiz mağduriyetleri sona erdirilmiş olacaktır. b) Hızlandırılmış İade Sistemi (HİS Sertifikası) Uygulamasının Düzgün Çalışan Her Boy İşletmeye Yaygınlaştırılması 11.04.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 109 nolu KDV Genel Tebliği ile başlatılan HİS Sertifikası sahiplerine uygulanan Hızlandırılmış İade Sisteminde öngörülen kriterlerdeki tutarlar, 18.08.2012 tarihinde yayınlanan 120 nolu KDV Genel Tebliği ile yarıya düşürülmüş olmasına rağmen bu uygulamadan çok az sayıda ihracatçımız yararlanabilmektedir. HİS sertifikası alınabilmesi için firmanın bilanço aktif büyüklüğünün 200 milyon TL, maddi duran varlıklarının 50 milyon TL, öz sermayesinin 100 milyon TL, net satışlarının 200 milyon TL ve çalışan sayısının da 350’nin üzerinde olması gerekiyor. Türkiye’de belirtilen 5 kriteri birlikte sağlayacak ihracatçı firma sayısının 200’ün altında olduğu tahmin edilmektedir. Tıpkı gümrükte sağlanan kolaylıklarda olduğu gibi Katma Değer Vergisi iadeleri için de benzer bir düzenleme yapılarak HİS uygulamasından sadece çok büyük firmaların değil düzgün çalışan her boy işletmenin yararlanabilmesi sağlanmalıdır. Diğer bir deyişle doğru ölçü, işletme büyüklüğü değil düzgün çalışma olmalıdır.