28.5.2007 / Hüseyin Öncü
Gelir İdaresi Başkanlığının 10.07.2006 tarih ve 2463 sayılı muktezasında � serbest bölgede faaliyet gösteren müşteriler yurt dışındaki müşteri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu bölgelere yapılan mal teslimlerinin ÖTV Kanununun 5. Maddesi kapsamında ihracat istisnası olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta ve söz konusu teslimlerde ÖTV uygulanması gerekmektedir� denilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen muktezadan önce tartışmasız bir şekilde serbest bölgelere yapılan ihracatlarda ÖTV istisnası uygulanmakta iken, mukteza ile birlikte konu tartışmalı hale getirilmiştir. Getirilmiştir diyorum, çünkü verilen mukteza gerek KDV ve gerekse ÖTV kanunları bakımından bu güne kadar yapılan uygulamaların aksine bir durum yaratmaktadır. Konuyu ÖTV ve KDV kanunları kapsamında irdelediğimizde; 4760 sayılı ÖTV Kanununun İhracat istisnası başlıklı 5. Maddesi aşağıdaki gibidir. MADDE 5. � 1. Bu Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimleri aşağıdaki şartlarla vergiden müstesnadır. a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye yapılmalıdır. Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. b) Teslim konusu mal, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olmalıdır. Malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmaz. 2. İhraç edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisi ihracatçıya iade edilir. Maliye Bakanlığı, ihraç edilen mallara ait verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. ÖTV kanunu açısından ihracat istisnası, teslimin yurt dışında bir müşteriye yapılmış olması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde söz konusu olmaktadır. ÖTV kanununda ihracat istisnası ile ilgili olarak yer alan Teslim yurt dışındaki bir müşteriye yapılmalıdır hükmü, 4842 sayılı kanun ile 24.04.2003 tarihinde serbest bölgedeki alıcıya ibaresi eklenmeden önce aynen KDV Kanununun 12. Maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendinde yer almaktaydı. KDV Kanunu göre 1985 yılından 24.04.2003 tarihine kadar serbest bölgelere yapılan ihracatlar ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmiş ve istisna uygulaması yapılmıştır. 12.03.1992 tarih ve 21169 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 39 seri nolu KDV Genel Tebliğinin III Serbest Bölgelerde KDV Uygulaması başlıklı bölümünde: �Katma Değer Vergisi Kanununun ihracat istisnasını düzenleyen 11 inci maddesinde, ihracat teslimlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 12 nci maddesinde de bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için;
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 4 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise, "Dış ülkeye vasıl olma" ifadesinden, malın gümrük hattını geçmesinin anlaşılacağı belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında, serbest bölgelere yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları, yürürlükteki mevzuata göre belirlenen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirildiği takdirde, ihracat istisnası hükümleri çerçevesinde işlem görecektir.� denilmiştir. 39 nolu KDV Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara baktığımıza şu anda ÖTV kanununda yer alan aynı hükümler çerçevesinde yapılan değerlendirme ile serbest bölgelere yapılan mal ve hizmet ifalarının ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmiştir. Serbest Bölgeler Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattının dışında ancak siyasi sınırları içindedir. Bir malın Türkiye�den serbest bölgeye çıktığı anda hukuken Türkiye�yi terk ettiği kabul edilir. Serbest bölgeye yapılan ihracatta ÖTV ve KDV içeren bir mal ile ilgili olarak KDV açısından ihracat istisnası uygulanması ÖTV için ise ihracat istisnası uygulanmamasını anlamak mümkün değildir. Bu vergilerin her ikisi de işlem vergisi olup, malların Türkiye� yi terk ettiği aşamada her iki verginin de arındırılmış olması genel kuraldır. Sonuç olarak ÖTV açısından, serbest bölgelere mal teslimi eskiden olduğu gibi ihracat teslimi sayılmalı ve ihracat istisnası uygulanmalıdır. Konu ile ilgili olarak Gelir İdaresi ya tartışmalara yol açan muktezasını gözden geçirerek görüşünü değiştirmeli ya da ÖTV kanununda KDV kanununa paralel düzenleme yapılması için harekete geçmelidir.