29.6.2007 / Halil Ergün
Günümüzün gelişen ekonomilerinde firmalar arasında artan rekabet ortamı ve değişen tüketim eğilimleri pazarlama tekniklerinin artmasına neden olmuştur. Firmalar artan bu pazarlama teknikleri doğrultusunda müşterilerine promosyon ürünler, eşantiyonlar, numuneler ve çekiliş yoluyla ürünler vermektedirler. Bununla birlikte gerek müşteri memnuniyetini sağlamak için gerekse yasal yaptırımlardan dolayı işletmelerin garanti kapsamında bedelsiz olarak müşterilerine verdikleri ürünler bulunmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu� nun teslim sayılan haller başlıklı 3. Maddesi uyarınca � Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi� teslim olarak sayılır, dolayısıyla katma değer vergisinin konusuna girer. 50 Seri No� lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, işle ilgili bir kısım teslimlerin KDV� ye tabi olmadığı şeklindeki idari görüş belirtilmiştir. A. Promosyonlar: Ticari hayatta ticareti yapılan mallara olan talebin artırılması amacıyla bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi durumuyla sıkça karşılaşılmaktadır. Bir malın tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devri olarak tanımlanan teslim hükümleri çerçevesinde yapılan bedelsiz teslimler de katma değer vergisine tabi olmaktadır. Ancak, firmaların iktisadi faaliyetlerini genişletmek, emsal işletmelerle rekabet gücünü arttırmak ve üretime olan talebi korumak ve de geliştirmek amacıyla bir malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslimin söz konusu olmadığı, 50 Seri No� lu KDV Genel Tebliğinde belirtilmiş olup, katma değer vergisi sistemindeki farklı oranların uygulanması, yani satışı yapılan esas ürünle promosyon olarak verilen ürünün alışı sırasında yüklenilen KDV� nin oranlarının farklı olması durumunda, promosyon olarak verilen malların üretim ve ticaretini yapan firmalar açısından haksız rekabet sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının; - Satışı yapılan mala ait KDV oranına eşit veya daha düşük oranda olması halinde promosyon ürünü için yüklenilen KDV� nin tamamının indirim konusu yapılması, - Satışı yapılan malın tabi olduğu KDV oranından yüksek olması halinde ise promosyon ürünü için yüklenilen KDV� den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir ve kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir. Konuyu örnekle açıklamak gerekirse; Örnek: (X) gazetesi okurlarına 200 kupon karşılığı televizyon vermektedir. (X) gazetesi, bu kampanya için tanesi 1.000 YTL+KDV� den 20.000 adet televizyon almıştır. Promosyon olarak verilen televizyonların tabi olduğu KDV oranı %18� dir. Satışı yapılan malın ( gazetenin) tabi olduğu KDV oranı %1� dir. KDV oranları arasındaki farktan dolayı yüklenilen KDV� den indirimi mümkün olmayan, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacak tutar bulunur. 20.000,000,00 x % 18: 3.600.000,00 YTL ( hesaplanan KDV tutarı ) 3.600,000,00 x 1/18: 200.000,00 ( indirimi mümkün olan tutar ) 3.600.000,00 � 200.000,00: 3.400.000,00 ( gider veya maliyet unsuru olan tutar) Promosyon ürünlerinin verilmesi farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bunlardan bir tanesi de ana faaliyet konusuna esas teşkil eden ürünün yanında yine bu üründen verilmesi olabilir. Örnek; (A) İçecek Ltd. Şti. 5 adet içecek alan müşterilerine, 1 adet içeceği bedelsiz olarak vermektedir. Bu durumda 1 adet ürüne tekabül eden maliyet tutarı iskonto olarak değerlendirilecek olup KDV hesaplaması söz konusu olmayacaktır. B. Eşantiyon veya Numune Mallar: 50 Seri No� lu KDV Tebliğinde ifade edildiği gibi; firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla her hangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir. Diğer taraftan, firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilmeyecek bir miktarla sınırlı olan ve üzerinde � Numunedir, parayla satılmaz, vb.� ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliği taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde gerek numune, gerekse eşantiyon adı altında teslim edilen malların; - Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması, - Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi, halinde katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Bu şartlara ilaveten, numune malların firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekmektedir. Konuyu örneklerle açıklamak gerekirse; Örnek; Bir ilaç firması, piyasaya yeni çıkaracağı bir ilacın tanıtımını sağlamak amacıyla doktorlara, üzerinde � Numunedir Satılamaz� ibaresi bulunan ilaçları numune olarak vermektedir. İlaç firmasının bu ilaçlar için katma değer vergisi hesaplaması söz konusu olmayacaktır. Yüklenilen katma değer vergisi indirim konusu yapılacaktır. Örnek; Bir ilaç firması satışlarını arttırmak için numune veya eşantiyon olarak verdiği ilaçlar için KDV dâhil 100 + 18 YTL tutarında maliyete katlanmıştır. Firma, söz konusu ilaçların numune veya eşantiyon olarak teslimini gerçekleştirdiğinde, bu ilaçların üretiminde katlanılan 18 YTL� lik KDV, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacak ve ilaçların maliyet bedeli olan 100 YTL� de 760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Gideri hesabına gider kaydedilecektir. C. Garanti Kapsamında Yapılan Teslimler: İşletmeler, gerek yasal zorunluluklarından dolayı gerekse müşteri memnuniyetini sağlamaya yönelik olarak satmış oldukları mamulleri veya bunların eklentilerini satış garantisi kapsamında yenileyebilirler. Bu tip teslimlerde bedelsiz teslimler olarak kabul edilip katma değer vergisi hesaplanması söz konusu değildir. 15.10.1985 gün ve KDV 2601024-13 no.lu muktezada belirtildiği gibi; � Garanti şartları çerçevesinde tamir, bakım ve yenileme amacıyla yapılacak bedelsiz teslim ve hizmet ifaları katma değer vergisine tabi değildir. Tamir, yenileme işlemlerinin anlaşmalı servisler aracılığıyla yaptırılması durumu değiştirmeyecektir. Ancak bu tamir, bakım ve yenileme faaliyetleri ile ilgili olarak satıcı firmanın mal ve hizmet satın alması sırasında vergi ödeneceği tabiidir. Bu kapsamda anlaşmalı firmalara yapılan ödemeler de vergiye tabi olacaktır. Hesaplanan bu vergiler satıcı firma tarafından indirim konusu yapılacağından firmanın üzerinde kalması söz konusu değildir�. Örneğin; bir televizyon satıcısı televizyona ait uzaktan kumandanın bozuk çıkması halinde müşterisine yeni bir kumanda verebilir. Satıcının verdiği uzaktan kumandanın firmaya olan maliyeti KDV dâhil 50 + 9 YTL� dir. Yeni kumandanın teslimi esnasında katma değer vergisi söz konusu olmayacaktır, fakat firma katlandığı 9 YTL� lik KDV tutarını indirim konusu yapacaktır. D. Çekiliş Yoluyla Tüketicilere Hediye Verilmesi: Tüketicilere yönelik olarak ve şans unsuruna bağlı şekilde hediye kampanyaları yapılmasında, mesela belli sayıda kupon biriktirip gönderen okuyucular arasında kur�a çekmek suretiyle, bu okuyuculardan birine veya bir kaçına yüksek değerde hediye verilmesinde de KDV hesaplanmamalıdır. (Şans unsuruna bağlı teslimlerin KDV karşısındaki durumu halen idarece açıklanmış değildir.) Birçok görüşte ifade edildiği gibi, hediyenin talihliye verilmesi gerekçesiyle, KDV aranması, vergi mükerrerliğine yol açar. Çünkü kampanya kapsamında satılan mal ve hizmet bedelinin KDV� si, bedelsiz olarak verilen hediye kazanma şansına ait KDV� yi de içermektedir. Başka bir anlatımla, hediye olarak verilen mal veya hizmet, kampanya kapsamında hediye vaat edilerek satılan mal veya hizmetlerin maliyetine, dolayısıyla fiyatına dâhil bir unsur olduğundan bu hediyeler, kampanya kapsamında satılan mal ve hizmetin bedeli içinde zaten KDV hesaplanmış olmaktadır. Örneğin; bir alışveriş merkezi, yapılan her 100 YTL� lik alışverişe bir kura numarası tahsis etmek suretiyle, çekiliş yaparak otomobil vereceğini duyurmuştur. Vaad edilen otomobil satın alındığında, bu hediyenin KDV� si, alış yevmiye kaydı ile indirilerek, KDV hariç tutar reklam malzemeleri stok hesabına alınır. Hediye talihliye teslim edildiğinde, bu hediyenin KDV hariç maliyeti 760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Gideri hesabına gider kaydedilecektir.