24.7.2007 / Levent Etkesen
Yayımlanma Tarihi : 24.07.2007 04.04.2007 tarihli 5615 sayılı kanunun 3.üncü maddesiyle Gelir Vergis Kanunu�nun 41. maddesinin 5. bendinde değişiklik yapılmıştır.Yapılan değişikliğin yürürlük tarihi 01.01.2007 tarihidir. Bu değişiklik ile, ilgili fıkranın 1 ila 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsaline uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel ve fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibine uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılmaktadır. Örtülü Kazanç Dağıtımının Koşulları : Gelir Vergisinde örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için; · Bir mal veya hizmet alım ya da satımının (Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama, kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler de bu kapsamdadır.) yapılmış olması, · Söz konusu kişinin bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması, · Bu mal veya hizmet alım ya da satımında �emsallere uygunluk ilkesi�ne aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması gerekmektedir. İlişkili Kişi Tanımı : Gelir Vergisi Kanunu�nun uygulanmasında ilişkili kişi, teşebbüs sahibinin (Kollektif şirketlerin ortakları, adi ve eshamlı komandit şirketlerin komandite ortakları dahil) eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılır. Vergi Cenneti Tabir Edilen Ülkelerle Yapılan İşlemler: Gerek gelir vergisi, gerekse kurumlar vergisi mükellefleri yönünden, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler ilişkili kişilerle yapılmış sayılacaktır. Emsallere Uygunluk İlkesi: Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. Eğer emsallere uygunluk sağlanmamışsa, alım ya da satım bedeli olarak belirlenen ve emsalinden yüksek olan bedel ile emsal bedel arasındaki farkın işletmeden çekilmiş sayılacaktır. Emsallere Uygun Fiyat ya da Bedelin Tespiti: Gelir Vergisi Kanunun�da emsallere uygun fiyat ya da bedelin tespitinde kullanılacak yöntemlerin neler olduğu belirtilmemekle birlikte, Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili tebliğ taslağında uygulama esasları belirlenmiştir. Kanunların birbirine uygunluğu açısından Gelir Vergisi Kanununda da bu yöntemler kullanılabilinir. Söz konusu yöntemler; · Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi · Maliyet Artı Yöntemi · Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi · Diğer Yöntemler olarak belirlenmiştir. Kanun metninde �Diğer Yöntemler� konusunda herhangi bir belirleme yapılmamış olmasına rağmen tebliğ taslağında diğer yöntemler; · Kâr Bölüşüm Yöntemi · İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Sonuç olarak, Gelir Vergisi Kanunu�nun 41.maddesinin 5 numaralı bendi ile Gelir Vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilere örtülü kazanç sağlanmasını engellenmeye çalışılmıştır.