27.8.2007 / Ali İhsan Esmeroğlu
Yayımlanma Tarihi : 27.08.2007 1. Giriş : 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu�nda yer alan �örtülü kazanç� müessesesi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu�nun 13 üncü maddesi ile �Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı� adı altında yeniden düzenlenmiş olup, 01.01.2007 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili yasal düzenleme geçtiğimiz yıl yapılmakla birlikte uygulama ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı�nın çalışmaları halen devam etmektedir. Maliye Bakanlığı, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili olarak bir tebliğ taslağı ile bir Bakanlar Kurulu Kararı taslağı hazırlamış olup, önümüzdeki günlerde söz konusu düzenlemelerin imzalanarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Söz konusu düzenlemeler ışığında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının mükellefler üzerindeki etkileri makalemizin konusunu oluşturmaktadır. 2. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımının Kapsamı : Türkiye�deki tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumların tamamı bu düzenlemenin kapsamı içinde olup, gerçek kişi ve kurumların ilişkili kişilerle gerek yurt içi gerekse yurt dışı faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde değerlendirilecektir. Kurumların veya gerçek kişilerin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır. Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için;
gerekmektedir. Dolayısıyla kurumların veya gerçek kişilerin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine göre tespit ettikleri fiyat veya bedel üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımı yapmış olmaları durumunda transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edilmeyecektir. 3. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımında İlişkili Kişi : Bir kurum açısından ilişkili kişi;
ifade etmektedir. Yapılan düzenleme ile ticari işlemlerde ilişkili kişi kavramı oldukça geniş tutulmuş olup, mükelleflerin ticari ilişkilerini sürekli olarak kontrol altında tutmaları amaçlanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu�nun uygulanmasında ise teşebbüs sahibinin (Kollektif şirketlerin ortakları, adi ve eshamlı komandit şirketlerin komandite ortakları dahil) eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılır. Gerek gelir vergisi, gerekse kurumlar vergisi mükellefleri yönünden, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler ilişkili kişilerle yapılmış sayılacaktır. 4. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımında Emsallere Uygunluk İlkesi : Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu�nun yürürlüğe girmesi ile gerek mükelleflerin gerekse vergi inceleme elemanlarının transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında emsallere uygunluk ilkesinin nasıl uygulanacağı konusundaki beklentileri hazırlanmış olan tebliğ taslağı ile büyük ölçüde giderilmeye çalışılmıştır. Yapılması planlanan düzenleme ile emsallere uygunluk ilkesinin uygulama esasları belirlenmiş ve konu ile ilgili örneklemelerle mükelleflerin ilişkili kişilerle uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. İlişkili kişiler arasındaki mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uygulanacak fiyat veya bedelin emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi sırasında öncelikle iç emsal kullanılacak, bu şekilde kullanılacak fiyat veya bedellerin bulunmaması ya da güvenilir olmaması halinde dış emsal karşılaştırmada esas alınacaktır. Bu ilkenin uygulanabilmesi, ilişkili kişiler arasındaki işlemlerle ilişkisiz kişiler arasındaki işlemlerin karşılaştırılabilir olmasına dayanmaktadır. İlişkili kişiler arasındaki işlemlerle ilişkisiz kişiler arasındaki işlemlerin karşılaştırılabilir olup, olmadığı ise karşılaştırılabilir analizinin yapılması ile tespit edilecektir. Bu karşılaştırmaların güvenilir sonuçlar verebilmesi için benzer işlemlerdeki farklılıkların tespit edilerek farklılıkların düzeltilmesi gerekir. Yapılması planlanan düzenlemede tespit edilen farklılıkların düzeltilmesine ilişkin uygulama birliğinin sağlanmasına çalışılmıştır. 5. Emsallere Uygun Fiyat ya da Bedelin Tespitinde Kullanılacak Yöntemler : Yeni Kurumlar Vergisi Kanununda emsallere uygun fiyat ya da bedelin tespitinde kullanılan yöntemler tek tek sayılmış olup, tebliğ taslağında uygulama esasları belirlenmiş ve örneklerle anlaşılabilir hale getirilmiştir. Söz konusu yöntemler;
olarak belirlenmiştir. Kanun metninde �Diğer Yöntemler� konusunda herhangi bir belirleme yapılmamış olmasına rağmen tebliğ taslağında diğer yöntemler;
olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Mükellefler, işlemin koşullarını ve özelliklerini en iyi yansıtan yöntemi kullanarak, ilişkili kişilerle yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satımında emsallere uygunluk ilkesiyle tutarlı fiyat veya bedel uyguladıklarını göstermek zorundadır. 6. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile Anlaşma Usulü : Mükellefler yukarıda sayılan yöntemlerden hangisini belirleyeceği konusunda dilerlerse Maliye Bakanlığı�na başvurarak anlaşma yapabilmelerine olanak tanınmış bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı�na başvuran mükelleflerle yöntem üzerinde anlaşma sağlanması halinde, bu yöntemin üç yılı aşmamak üzere belirlenen süre ve koşullar altında kesinlik taşıyacağı ve bu şekilde tespit edilen yöntemin, belirlenen koşullar altında eleştiri konusu yapılamayacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan mükellefin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte İdare�ye başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür. Yürürlüğe girmesi beklenen tebliğ taslağında bu uygulamadan şimdilik Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin ilişkili kişilerle yaptığı yurt dışı işlemlere ilişkin olarak belirleyeceği yöntem konusunda İdare'ye başvurmaları planlanmıştır. 6.1. Mükelleflerden İstenecek Belgeler Peşin fiyatlandırma anlaşması ile ilgili olarak mükelleflerin bazı temel bilgi ve belgeleri Maliye Bakanlığı�na sunmaları gerekmektedir. Tebliğ taslağına göre mükelleflerin sunması gereken bilgi ve belgeler aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
İdare gerekli gördüğü takdirde mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabilir. İlgili bilgi ve belgelerin yabancı dilde yazılmış olmaları halinde, bunların Türkçe çevirilerinin de ibraz edilmesi zorunludur. Öte yandan, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlere ilişkin olarak tebliğ taslağının ekinde yer alan formata uygun şekilde bir rapor düzenlemeleri ve düzenlenecek rapor ile aşağıda yer alan bilgi ve belgeleri istenmesi durumunda İdare�ye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmek üzere hazır bulundurmaları gerekmektedir.
Yukarıda yer alan bilgi ve belgelerin hazırlanması ve Maliye Bakanlığı�na verilecek raporun oluşturulmasına yönelik olarak İdare�nin 3568 sayılı yasa kapsamında Transfer Fiyatlandırması Yöntemi Raporu ile ilgili ayrı bir düzenleme yapması ve Yeminli Mali Müşavirler aracılığıyla raporun hazırlatılması hem mükellefler hem de idare açısından büyük kolaylıklar getireceğini düşünmekteyiz. 7. Sonuç : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu�nun 13 üncü maddesi ile �Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı� müessesesi bir vergi güvenlik müessesesi olarak eski yasada yer alan örtülü kazanç müessesesinin yerine ihdas edilmiştir. Yapılan yeni düzenleme ile öncelikle yürürlük tarihi ile ilgili bir boşluk oluşmuş ve eski yasada yer alan örtülü kazanca ilişkin hükümler 01.01.2006 tarihinden itibaren uygulamadan kalkmış bulunmaktadır. Yeni yasada 13 ncü madde de düzenlenen �Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı� hükümleri de 01.01.2007 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinden 01.01.2006-31.12.2006 tarihleri arasındaki süre için örtülü kazanç veya transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili herhangi bir vergi incelemesi yapılması kanaatimizce mümkün görünmemektedir. Maliye Bakanlığı�nca hazırlanmış olan tebliğ taslağı ile Bakanlar Kurulu�na onaylanmak üzere sunulan Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Karar hükümleri uyarınca uygulamanın hem mükellefler hem de İdare açısından daha anlaşılır ve objektif esaslara dayandırılması amaçlanmıştır. Yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesine rağmen Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı ile ilgili sorunların tam olarak çözülemeyeceği uygulama ve ihtilaflara birlikte ortaya çıkan sorunların yapılacak yeni düzenlemelerle çözüleceğini beklemekteyiz.