22.1.2007 / Bülent Çakar
Özel maliyet bedelleri, gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin kiracıları veya işletme hakkı sahipleri tarafından yapılan ve bunların iktisadi kıymetlerini devamlı olarak artıran giderler şeklinde tanımlanmaktadır. Ayrıca faaliyetin yürütülebilmesi için yapılan tesisata ait giderlerde bu kapsamda değerlendirilir. Bu tanıma göre yapılan giderlerin, özel maliyet bedeli olarak dikkate alınabilmesi için aşağıdaki unsurların bulunması gerekir; · Bir gayrimenkul kiralanmış olmalıdır. Gayrimenkulün sahibi tarafından yapılan giderler, özel maliyet bedeli değil, gayrimenkulün maliyetini artırıcı gider olarak dikkate alınır, · Yapılan giderlerin gayrimenkulün değerini artırıcı veya genişletici nitelikte veya kiracının faaliyetini sürdürebilmek için oluşturulan bir tesisata ilişkin olması gerekir, normal tamir, bakım ve temizleme giderleri özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilmez, · Giderler bizzat kiracı tarafından yapılmış olması gerekir, · Yapılan giderler sonucunda gayrimenkulden ayrı bir sabit kıymet iktisap edilmemiş olması ve giderler ile elde edilen değerlerin gayrimenkule zarar vermeden ayrılmasının mümkün olmaması gerekir. Gayrimenkulden bağımsız bir iktisadi kıymetin ortaya çıkması durumunda özel maliyet bedeli değil yeni bir sabit kıymetin varlığı söz konusudur, Vergi Usul Kanunu�nun 327. maddesine göre, özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen bu tür giderler, kira veya işletme hakkı süresi içinde eşit tutarlarda itfa edilir. Kira süresi dolmadan gayrimenkulün boşaltılması veya işletme hakkı süresi dolmadan herhangi bir nedenden ötürü bu hakkın sona ermesi halinde, henüz itfa edilmemiş olan giderler boşaltma veya hakkın sona erdiği hesap döneminde bir defada gider yazılır. 1. Kira süresinin belli olmaması: 333 nolu Vergi Usul Kanunu genel tebliğinin 56. sırasında, kira süresi belli olmayan özel maliyet bedellerinin faydalı ömrü 5 yıl olarak ilan edilmiştir. Buna göre kira süresi veya işletme hakkı süresi belli olmayan durumlarda (1/5=) % 20 oranında amortisman hesaplanacaktır. 2. Kira sürensin bir yıl olması: Kiralama sözleşmeleri yazı olduğunda genellikle bir yıllık yapılmaktadır. Böyle bir durumda kiralanan gayrimenkul ile ilgili değer artırıcı giderlerin tamamının bir defada gider yazılması sonucunu doğurmaktadır. Ancak aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. · Kiralanan gayrimenkulün bir yıl içinde boşaltılması ihtimali yüksek olsa bile, değer artırıcı harcamaların aktifleştirilmesi yerinde olacaktır. Çünkü boşaltma anında yapılan harcamalar dikkate alınıp kiraya veren tarafından gelir yazılabilecektir. Boşaltma bir yıl sonunda gerçekleşirse aktifleştirilen tutar yine bir defada gider yazılabilecektir. · Kiracı tarafından yapılan giderlerin tutar ve mahiyeti itibariyle, kiralanan gayrimenkulün bir yıl içinde boşaltılmasının iktisadi icaplara uygun düşmeyeceği hallerde, sözleşme yıllık olarak yapılsa bile itfa süresinin tespitinde kira süresinin belli olmadığının kabulü gerekebilir. 3. Uzun süreli kiralamalar: Kira süresinin uzun olması halinde kiracı tarafından yapılan ve özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen giderlerde amortisman uygulaması öteden beri önemli bir sorun olmaktadır. Örneğin 50 yıllığına kiralanan bir gayrimenkulle ilgili olarak kiracı tarafından yapılan yangın söndürme tesisat bedeli özel maliyet bedeli olarak aktifleştirildiğinde kaç yılda itfa edilecektir? Eğer satın alınan bir bina üzerine aynı tesisat yapılmış olsaydı 333 nolu V.U.K. genel tebliğine göre faydalı ömrü 15 olarak dikkate alınacaktı. Bu konuda farklı görüşler ileri sürülmektedir. Bir görüşe göre; kiracılar tarafından yapılan ve özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilen değer artırıcı giderlerin geçerli olan faydalı ömürlere göre itfa edilmesi gerektiği, V.U.K. 327. madde hükmü uyarınca kira süresine göre amortisman ayırmanın, ancak bu sürenin genel nispetlere göre belirlenecek süreden daha az olması halinde geçerli olması gerektiği şeklindedir. Bu örnekte faydalı ömür 5 yıldan daha büyük olduğu için 15 yılda itfa edilmesi gerekir. Bizim de katıldığımız diğer bir görüş ise, başkaca bir şeye bakmadan V.U.K. 327. maddesi hükmüne göre kira süresi ne ise o sürede itfa edilmesidir. Bu görüşe göre, örneğimizdeki yangın söndürme tesisatı, gayrimenkulün sahibi olunması halinde 15 yılda, 50 yıllığına kiralanması durumunda ise 50 yılda itfa edilecektir. Burada açık bir dengesizlik ve haksızlık olmasına karşılık V.U.K. 327.maddesi hükmüne göre kira süresince eşit tutarlarda itfa edileceği hükme bağlanmış olduğundan farklı bir uygulamanın yapılması gelir idaresince eleştiri konusu yapılacaktır. 4. Kira veya işletme süresinin sonradan değişmesi: Özel maliyet bedelinin itfa süresinin belirlenmesinde aktifleştirme yılındaki kira ve işletme hakkı süresi esas alınmalıdır. Sonradan yapılacak süre uzatmalarında itfa süresi değiştirilmez.