Bize Ulaşın
KURUMSAL
Hakkımızda
Mesleki Bilgiler
Hizmetlerimiz
Ekibimiz
MEVZUATTAKİ GELİŞMELER
MAKALELER
Özel Sİrküler
İLETİŞİM
Ana Sayfa
Makaleler
Makaleler
Vergi Borçlularının Açıklanması Vergi Ödeme Konusunda Toplumsal Baskı Yaratıyor mu?
7.7.2008 / Bülent Çakar
Yayımlanma Tarihi : 07.07.2008
Bülent ÇAKAR Yeminli Mali Müşavir Batı Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. - Kurucu Ortak
VERGİ BORÇLULARININ AÇIKLANMASI VERGİ ÖDEME KONUSUNDA TOPLUMSAL BASKI YARATIYOR MU? Maliye Bakanlığı her yıl vergi borçlularını kamuoyuna duyurmaktadır. 2008 yılında yapılacak açıklamalar, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2008 ila 15 Ağustos 2008 tarihleri arasında, 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı�nın internet sitesinde yayınlanacaktır. Vergi Mahremiyeti: Vergi Usul Kanunumuzun yürürlüğe girdiği 1961 yılından beri yürürlükte bulunan 5�nci maddesine göre; görevleri gereği mükelleflerin ve mükelleflerle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik olmak üzere öğrenen görevliler öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar. Bu durumun bellibaşlı üç tane istisnası vardır; birincisi işyerlerine asılan vergi levhaları, ikincisi sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen veya kullanan mükelleflerin mesleki birlik ve odalara bildirilmesi, üçüncüsü de yukarıda belirttiğimiz vergi borçlularının kamuoyuna açıklanması durumudur. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Vergi Mahremiyeti: Meclis Genel Kurulunda görüşülmek üzere bekleyen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, işletmelerin uluslar arası muhasebe standartlarına göre düzenlenmiş mali tablolarının dipnotlarıyla birlikte bağımsız denetçilerin denetiminden geçirilmesi ve işletmenin web sayfasında yayınlanmasını öngörmektedir. Diğer bir ifadeyle işletmenin sadece vergisel durumu değil bütün varlıkları, borç, alacak ve yükümlülükleri kamuoyunun bilgisine sunulmuş olacaktır. Bir işletme için elbette ticari sır mahiyetindeki bilgiler çok önemlidir. Örneğin müşteri portföyü, satış fiyatları ve alış fiyatları veya üretim maliyeti gibi. Ancak bilgiye çok kolay ulaşılabilen günümüz dünyasında bunların da sır niteliği yavaş yavaş kaybolmaktadır. Dolayısıyla ileride kamuoyunun bilgisine sunulacak mali tablolarda ve dipnotlarında bir işletmenin vadesi geçmiş vergi borcunun olup olmadığını öğrenmek sorun olmayacaktır. Vergi Borcu Olmayanların Gerçekten Vergi Borcu Yok mu? Vergi borcunu ödememenin, Maliye�nin uyguladığı aylık % 2,5 (yıllık % 30) gecikme zammı karşısında pek akıllıca bir kredi kullanma yolu olmadığı aşikardır. Bu ancak bankalardan kredi kullanamayan kredi limitleri dolmuş kuruluşların başvurabileceği bir kredi yöntemidir. Maliyeti tefeci faizleri ile kredi kullanmakla hemen hemen aynıdır. Bu nedenle, istisnai durumlar dışında, ödenmeyen vergi borçları sadece ve sadece kümesteki �kazların� ticari açıdan zor durumda olduklarını gösterir. Bu son derece masum bir zor durum halidir. Asıl ilan edilmesi gereken ise �yaban kazlığı� durumudur. Yani Maliye�ye bildirilmeyen, tahakkuk etmeyen vergi borçlarıdır. İşte asıl kredi olarak kullanılan hatta krediden de öte �sektörel rekabet uyum fonu� olarak kullanılan vergisiz kazançlar ilan kapsamı dışındadır. Gerçi kayıt dışı kazançlar toplumda herkesin bildiği, kanıksadığı, hatta hoşgördüğü ve belki bizzat elde ettiği bir kazançtır. Bu koşullarda bunların ilanı bile toplumsal baskı yaratmaz ve sadece �malumun ilanı� olur. Ancak ekonomik sistemin giderek kayıtlı hale geldiğini tespit etmek de doğru bir tespit olacaktır. Özellikle ülkemizde küçük işletmelerin yerini kurumsal büyük şirketlere bırakması, finansal sistemin ve teknolojinin gelişmesi bu sonucu doğurmaktadır. Zaten Maliye�nin sıkı takibi ve gelişen teknolojik imkanlar sayesinde kayıtlı kazançlardan tahakkuk ettirilen vadesi geçmiş vergi borçları artık uzun süre teminatsız kalamamaktadır. Maliye�nin bankacılık sistemine entegrasyonu sonucunda yapılan hızlı haciz uygulamaları, bu tür bir kredinin uzun süre teminatsız kullanılmasını mümkün kılmamaktadır. Daha önceki yıllarda görülen mevcut uygulamaların aksine, vergi borçlularının önünde tek seçenek olarak Vergi Dairesi ile anlaşmak suretiyle borçlarını taksitlendirmek kalmaktadır. Vergi Borçlarının Taksitlendirilmesi: 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine 01.07.2008 tarihinden geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkraya göre; vergi borçlusunun tecil edilen borçlarının toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmamakta, bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı ellibin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısı olmaktadır. Yapılan değişiklikle vergi borçları 24 ay yerine 36 aya kadar taksitlendirilebilecektir. Açıklamanın Kapsamı: Bu yıl açıklanacak vergi borçluları kapsamına, her bir vergi dairesine 150.000 YTL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükellefler alınacaktır. Birden fazla vergi dairesinde mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin açıklanacak borçlarının olup olmadığının belirlenmesinde bu vergi dairelerine olan borçları birleştirilmeyecektir. Tutar itibariyle açıklama kapsamına giren alacaklar alacaklı vergi daireleri itibariyle ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Açıklamaya konu alacak her bir vergi dairesi için ayrı ayrı dikkate alınacağından, belirlenen tutarın altında alacağı olan vergi dairesince mükellef hakkında açıklama yapılmayacaktır. Yapılacak açıklamada, 31.12.2007 tarihi itibarıyla vadesi geçtiği halde 30.6.2008 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan vergi ve cezalar ile 1.6.2007-31.5.2008 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatlar dikkate alınacaktır. İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergiler ile bu tarhiyatlara ilişkin olarak kesilen cezalar, kesinleşmeleri halinde açıklanacaktır. Tarhiyatların dava konusu yapılması halinde kesinleşme, yargı yolunun tükenmesi halinde gerçekleşecektir. Açıklanacak amme alacağının miktarının tespitinde 6183 sayılı Kanunun 48'inci maddesi uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan alacaklar dikkate alınmayacaktır. Mükellefin açıklamaya esas alınan tutarın üzerinde borcu bulunmakla birlikte nakden veya mahsuben iade talebinin bulunması halinde bu borçlar açıklanmayacaktır. Ödeme emri tebliği ya da cebren takip ve tahsil muameleleri üzerine mükellef tarafından yargıya başvurulması sonucu verilen yürütmenin durdurulması kararları uyarınca İdarenin takibat yapma imkanı kalmadığından bu durumdaki mükelleflerin borçları açıklamaya dahil edilmeyecektir. Sonuç: Vergi borcunun ilanı borçlular için herhalükarda istenmeyen bir durumdur. Ancak potansiyel borçlu durumunda olmak da en az ilki kadar huzursuzluk yaratabilir.
ARŞİV
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006