Bize Ulaşın
KURUMSAL
Hakkımızda
Mesleki Bilgiler
Hizmetlerimiz
Ekibimiz
MEVZUATTAKİ GELİŞMELER
MAKALELER
Özel Sİrküler
İLETİŞİM
Ana Sayfa
Makaleler
Makaleler
Riskleri Yönetmek veya Görmezden Gelmek (Transfer Fiyatlandırması)
18.8.2008 / Bülent Çakar
Yayımlanma Tarihi : 18.08.2008
Bülent ÇAKAR Yeminli Mali Müşavir Batı Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. - Kurucu Ortak
RİSKLERİ YÖNETMEK VEYA GÖRMEZDEN GELMEK (TRANSFER FİYATLANDIRMASI) Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile mevzuatımıza giren ve 1.1.2007 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan bir müessese olup, eski uygulamadan farkı OECD ve AB mevzuatında yer alan adıyla �transfer pricing�in tanım, usul ve esaslarına ilişkin hususların mevzuatımızda da yer almış olmasıdır. Kaynak mevzuatta oldukça ayrıntılı olarak yer alan tanım ve yöntemler, bizim mevzuatımıza da kapsamlı bir Tebliğ ve bu Tebliğde değişiklik yapan ikinci bir Tebliğ ile girmiştir. Transfer Fiyatlandırması Hakkında Ne Biliyoruz: Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapıldığı gerekçesiyle Gelir İdaresinin cezalı tarhiyat yapabileceğini, cezalı tarhiyatın kazancı dağıttığı iddia edilen kurum nezdinde yapılacağını, kazancı elde eden kurumda ise bu kazanç üzerinden kurumlar vergisi ödenmişse, bu verginin, cezalı tarhiyata ilişkin verginin diğer kurum tarafından ödenmiş olması şartıyla iade edileceğini, çünkü elde edilen kazancın kar payı sayılacağını ve üzerinden kurumlar vergisi alınmayacağını, Transfer fiyatlandırması uygulamasında şirketlerin ortaklarının ve şirketlerin doğrudan veya dolaylı olarak iştirak ettiği diğer kurumların ve şahıs şirketlerinin ilişkili kişi sayıldığını,. Şirket ortaklarının eşlerinin (boşanmış dahi olsalar) ve eşlerinin anne babalarının (kayınpeder ve kayınvalidelerinin) ve hatta eşlerinin kardeşlerinin (baldızlarının veya kayınbiraderlerinin) ve bunların çocuklarının ve torunlarının veya eşlerinin ilişkili kişi sayıldığını, Şirket çalışanlarının ilişkili kişi sayıldığını, Bir şirketin alışlarının veya satışlarının büyük bir kısmını aynı kurumdan yapması durumunda (bayilik ilişkisi hariç) bu gerçek kişi veya kurumun nüfuzu altında bulunulduğunun kabul edilmesi nedeniyle ilişkili kişi sayıldığını, Örneğin bir şirketin iştirakinde çalışan genel müdürün üye olduğu bir dernekte çalışan muhasebe yetkilisinin ilişkili kişi sayıldığını, Şirketin mal veya hizmet alım ya da satımının (alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama, kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi veya ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler) ilişkili kişilerle yapılmış olması halinde uygulanan fiyatın emsallere uygunluk ilkesine göre tespit edilmesi gerektiğini, Emsallere uygun fiyat veya bedel, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutar olduğunu, Emsallere uygun fiyatı tespit etmek için üç ana yöntem bulunduğunu, bunların karşılaştırılabilir fiyat, maliyet artı ve yeniden satış fiyatı şeklinde adlandırılan yöntemler olduğunu, eğer bunlar şirketin ilişkili kişilerle gerçekleştirdiği işlemlerde uygulanan fiyatın emsallere uygun olup olmadığını izah etmekte yetersiz kalıyor ise, kar bölüşüm yöntemi veya işleme dayalı net kar marjı yöntemlerinin de kullanılabileceğini, bütün bu yöntemler yetersiz kalıyor ise emsallere uygunluk ilkesine bağlı kalmak koşuluyla mükellefin kendi belirlediği bir yöntemi kullanabileceğini, Yöntemin tespiti konusunda mükelleflere Maliye Bakanlığı�na başvurarak anlaşma imkanı getirildiğini, bu şekilde anlaşmaya varılan yöntemin üç yıl süresince uygulanabileceğini ve denetim elemanları tarafından eleştiri konusu yapılamayacağını, bu kapsamda 01/01/2008 tarihinden itibaren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı�na kayıtlı mükelleflerin, 01/01/2009 tarihinden itibaren ise tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurt dışı işlemleri ile serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükellefleri ile ilişkili kişi kapsamında yaptıkları işlemlerine ilişkin olarak anlaşma yapmak üzere Maliye Bakanlığı�na başvurabileceklerini, İlişkili kişilerle yapılan işlemlerin türü, tutarı, fiyat tespitinde uygulanan yöntemle ilgili olarak ayrıntılı bir formun doldurularak 18 Ağustos 2008 Pazartesi gününün bitimine kadar Maliye Bakanlığı�na bildirileceğini, Kurumlar vergisi mükelleflerinin 2007 ve izleyen yıllarda ilişkili kişilerle yaptıkları ve yapacakları yurt dışı işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek �Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu�nu kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlamaları (2007 yılı için 30 Haziran 2008 tarihine kadar hazırlanmış olması gerekmektedir) ve istenmesi durumunda İdare�ye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz etmelerinin zorunlu olduğunu, Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin 01/01/2008 tarihinden itibaren serbest bölgelerde bulunan ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlerin Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporuna dahil edilmesi gerektiğini, ayrıca, serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin de 01/01/2008 tarihinden itibaren ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi işlemlerine ilişkin olarak Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu hazırlamaları gerektiğini, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına kayıtlı mükellefler ile serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükellefleri dışındaki diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi; gelir vergisi mükelleflerinin de de ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi ve yurt dışı işlemlere ilişkin olarak rapor hazırlamalarına gerek olmadığını, sadece bazı bilgi ve belgelerin hazırlanarak, istenmesi durumunda, İdare�ye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz etmeleri gerektiğini, Söz konusu bilgi ve belgeler aşağıdaki gibidir: Mükellefin faaliyetlerinin tanımı, organizasyon yapısı (merkez, şube) ve ortakları, sermaye yapısı, içinde bulunduğu sektör, ekonomik ve hukuki geçmişi hakkında özet bilgiler, ilişkili kişilerin tanımı (vergi kimlik numaraları, adresleri, telefon numaraları vb.) ve bu kişiler arasındaki mülkiyet ilişkilerine ilişkin bilgiler, Üstlenilen işlevleri, sahip olunan riskleri ve kullanılan varlıkları içeren tüm bilgiler, İşlem konusu yıla ilişkin ürün fiyat listeleri, İşlem konusu yıla ilişkin üretim maliyetleri, İşlem konusu yıl içinde ilişkili ve ilişkisiz kişilerle yapılan işlemlerin miktarı ile fatura, dekont ve benzeri belgeler, İşlem konusu yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan tüm sözleşme örnekleri, İlişkili kişilere ait özet mali tablolar, İlişkili kişiler arasındaki işlemlere uygulanan şirket içi fiyatlandırma politikası, İlişkili kişiler tarafından farklı muhasebe standartları ve yöntemleri kullanılıyor ise bunlara ilişkin bilgi, Gayri maddi varlıkların mülkiyetine ve alınan veya ödenen gayri maddi hak bedellerine ilişkin bilgi, Kullanılan transfer fiyatlandırması yönteminin seçilme nedeni ve uygulanmasına ilişkin bilgi ve belgeler (iç ve/veya dış emsaller, karşılaştırılabilirlik analizi), Emsallere uygun fiyat ya da kâr marjının saptanmasında kullanılan hesaplamalar ve yapılan varsayımlara ilişkin ayrıntılı bilgiler, Belli bir emsal fiyat aralığı tespit edilmişse, bu aralığın tespitinde kullanılan yöntem, Emsal fiyatın tespit edilmesi için gerekli diğer belgeler. İdarenin gerekli gördüğü takdirde mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabileceğini, ilgili bilgi ve belgelerin yabancı dilde yazılmış olmaları halinde, bunların Türkçe çevirilerinin de ibraz edilmesinin zorunlu olduğunu, Biliyor musunuz? Sonuç: Teknik ayrıntılara yer vermekten kaçındığımız yukarıdaki açıklamalarımızdan anlaşılacağı üzere, transfer fiyatlandırması düzenlemesi öteden beri mevzuatımızda yer alan örtülü kazanç dağıtımı olgusunun uluslar arası kaynak mevzuat paralelinde açıklanması ve uygulama standartlarının belirlenmesi çabasıdır. Ancak maalesef mevzuatta yer alan yöntemleri uygulayabilmek için emsal kar oranı, emsal fiyat ve benzeri emsal katsayıların nereden temin edileceği konusu tam anlamıyla boşlukta kalmıştır. Bu koşullarda standart uygulama sağlanması imkansızdır. Standart bir bakış açısının oluşmaması da eleştiri riskini artırmaktadır. Bu müessese 2003 ve 2004 yıllarında uygulanan sadece uygulamacıların isteksizliği ve bilgisizliği nedeniyle uygulama hatalarının yüksek olduğu enflasyon muhasebesinden çok daha fazla uygulama güçlüğü ve belirsizlikler içermektedir. Çünkü veri yoktur ve ülkemizde bu tür verilerin sağlanacağı veri bankası gibi işlev görecek kurumlar oluşmamıştır. Ancak iş sahiplerinin maalesef ülkemizin hukuk sisteminin ve yönetim yapısının bir yansıması olan bu tür sorunlarla da başa çıkması ve ticari problemlerinin yanında bu tür riskleri de bir şekilde yönetmesi gerekmektedir. Çözüm olarak, mutlaka iyi bir mali müşavirle konunun irdelenmesi ve çıkan sonuca göre bazı önlemlerin alınarak uygulamanın şekillendirilmesi gerekir.
ARŞİV
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006