26.1.2009 / Funda Kulanşı
Yayımlanma Tarihi : 26.01.2009
Vergi Usul Kanunu'nda Vadeli Mevduat ve Kredilerin Değerlemesi GİRİŞ Vergi Usul Kanunu gereğince mükellefler tarafından tutulması zorunlu olan defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Bilindiği gibi bir hesap dönemi normal olarak bir takvim yılıdır. Buna göre bu takvim yılının sonunda hesapların kapatılması, işletmeye dahil mevcutlar, alacaklar ve borçların sayılması, ölçülmesi, tartılması ve değerlemesinin de ilgili yılın 31 Aralık tarihi itibariyle yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında değerleme günü, ilgili yılın 31 Aralık tarihidir. Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlardaki değerlerinin saptanması olarak tanımlanmaktadır. Değerleme, vergi matrahlarının saptanmasıyla ilgili bir işlem olduğu için, Kanun�da değerleme ölçüleri ve hangi iktisadi kıymetin hangi değerleme ölçütü baz alınarak değerleneceği açık olarak belirtilmiştir. Dönem sonunda değerlemeye tabi tutulacak iktisadi kıymetlerden �mevduat ve krediler� bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. VUK�da vadeli mevduat ve kredilerin değerlemesine ilişkin net ve açık bir ifadeye yer verilmesiyle, bu konuda süregelen tartışmalar son bulmuştur. Kanun�da geçen, alacaklar ve borçlara ilişkin ayrı ayrı ifadelerin birleştirilmesiyle �alacaklar ve borçlar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine dayanan alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır� ibaresi konumuz hakkında bizi net bir sonuca ulaştıracaktır. 1. Vadeli Mevduatların Değerlemesi Vadeli mevduat hesaplarındaki dönem sonu değerleme işlemi, ticari işletme kapsamındaki vadeli mevduatlar açısından geçerli olup, kişilerin kendi adlarına olan ve işletme ile ilgili bulunmayan mevduat hesapları eskiden olduğu gibi vadeleri dolduğu yıl itibariyle beyan edilecektir. Değerleme günü itibariyle vadesi gelmemiş mevduatlar, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, değerleme günü itibariyle vadesi müteakip yıllara sarkan mevduat için hesaplanan cari döneme isabet eden faiz tutarı, gelir olarak kazancın tespitinde dikkate alınabilecektir. Söz konusu mevduatın döviz cinsinden olması durumunda ise ilk önce Maliye Bakanlığı�nca tebliğ edilen kurlar üzerinden YTL�ye çevrilmeli ortaya çıkan kur farkı geliri veya gideri kambiyo karı veya zararı olarak kayda alınmalıdır. Bu durumda iki defa değerleme yapılmaktadır. Bunlardan biri kur farkı değerlemesi diğeri ise faiz değerlemesidir. Vadeli mevduatların işlemiş faizlerine isabet eden stopajların mahsubu konusu da bir başka tartışma konusu olagelmiştir. Ortaya çıkan sorun; ticari işletmelerin aktifine kayıtlı mevduat hesapları bulunan mükelleflerin, bu hesapları dolayısıyla vadesinde elde edecekleri faiz gelirinden değerleme gününe kadar oluşan kıst döneme ait kısmı ilgili oldukları dönemde gelir yazmak suretiyle kurum kazançlarına dahil edeceklerinden hareketle, bu kazançlar üzerinden vadesinde bankaca kesilecek olan Gelir Vergisi stopajlarının hangi esaslar çerçevesinde mahsuba konu edileceğidir. Vadesi değerleme gününden sonra olan vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve ticari kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar tevkif edilmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. Yukarıda verdiğimiz bu bilgiler çerçevesinde konuyla ilgili bir örnek üzerinde açıklama yapalım: ÖRNEK: Aşağıda tahakkuk ettirilen ve vadesi takip eden yıl mart ayında dolacak olan faiz gelirinin tamamının 150 YTL olduğunu varsaydığımızda, bu gelirin cari yıla ait olan 100 YTL�si aşağıda gösterildiği gibi kayıtlara aktarılmalıdır. ./. 281 GELİR TAHAKKUKLARI 85,00 193 PEŞİN ÖDENEN VERGİLER 15,00 642 FAİZ GELİRLERİ 100,00 Ertesi yıl vade bitimine ilişkin kayıt ise aşağıdaki gibi olmalıdır. ./. 102 BANKALAR 127,50 193 PEŞİN ÖDENEN VERGİLER 7,50 642 FAİZ GELİRLERİ 50,00 281 GELİR TAHAKKUKLARI 85,00 2. Vadesi Ertesi Yıla Sarkan Kredilerin Değerlemesi Daha önce de bahsettiğimiz gibi vadesi ertesi yıla sarkan kredi sözleşmelerine dayanan borçlar, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınırlar. Buna göre, vadesi ertesi yıla sarkan kredilerin cari yıla isabet eden faizi hesaplanarak gider hesaplarına intikal ettirilmelidir. Böylece finansman ihtiyaçlarını banka kredisi kullanmak suretiyle karşılayan mükelleflerin, banka kredisi borçları nedeniyle değerleme gününe kadar oluşan kıst döneme ait tahakkuk etmiş ancak ödememiş bulundukları faizleri de gider olarak kurum kazancından indirebilmeleri mümkün kılınmıştır. Vadeli mevduatların değerlemesinde olduğu gibi söz konusu kredilerin de döviz cinsinden olması durumunda, dönem sonu itibariyle kredinin faiz ve kur farkı değerlemelerinin yapılması söz konusu olacaktır. Değerleme sonrası ortaya çıkan kur farkları kambiyo giderleri hesabında kayda alınırken, tahakkuk etmiş faiz gideri ise finansman giderleri hesabında kayda alınmalıdır. Vadesi ertesi yıla sarkan kredilerin dönem sonu değerlemesine ilişkin bir örnek çözelim. ÖRNEK: 1.000 YTL tutarlı, 31.05.2009 vadeli ve yıllık %18 faizli kredinin 01.12.2008 tarihinde kullanıldığı varsayılırsa, 31.05.2009 ödenecek faiz 90 YTL olacaktır. 2008 yılında 1 aylık kullanım süresine isabet eden tutar ise 15 YTL olacaktır (180/360*30= 15) Buna göre dönem sonunda kredinin faiz değerlemesiyle ilgili kayıt aşağıdaki gibi olmalıdır. ./. 780 FİNANSMAN GİDERLERİ 15,00 381 GİDER TAHAKKUKLARI 15,00 Eğer kredi hesabı döviz üzerinden açılmışsa, faiz hesaplaması da dövize göre yapılacak, döviz cinsinden hesaplanacak faiz tutarı dönem sonu kuru ile değerlenerek gider kaydedilecektir. Döviz kredi bakiyesi de ayrıca dönem sonu kuru ile değerlenecektir. SONUÇ Vadeli mevduat hesapları ile banka kredileri dönem sonunda, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır. Söz konusu hesapların döviz cinsinden olması durumunda kur farkı değerlemesi de dikkate alınmalıdır. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi uygulamasında değerleme günü 31 Aralık tarihidir. Ancak geçici verginin ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları üzerinden alınmasıyla ilgili dönem kazançlarının tespitinde de Vergi Usul Kanunu değerleme hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Geçici vergiler için de değerleme günü, geçici vergilendirme dönemlerinin son günü olacaktır. Gerek geçici vergi gerekse kurumlar vergisinde dönemin son günü itibariyle vadeli mevduat ve banka kredilerinin değerleme gününe kadar olan faiz tahakkukları cari dönemde gelir veya gider olarak mali tablolara yansıtılmalıdır. KAYNAKLAR 1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 3. Beyanname Düzenleme Kılavuzu (2008), 4. A. Murat YILDIZ, �Vadeli Mevduat Hesaplarının ve Banka Kredilerinin Değerlemesi ile Stopaj Mahsubu Sorunu�, 5. Mahir GENCER, �Dönem Sonu İşlemleri Arasında Özellik Arz Edenler�, 6. İbrahim GÜLER, �Banka Döviz Kredisinde Kur Farkı ve Faiz Değerlemesi�.